-
-
Kayseri
İSTANBUL’UN HANLARI:
BİR İSTANBUL ANTOLOJİSİ’NİN SON HALKASI
Son yirmi yılda iyice hızlanan kentsel dönüşüm ile ilgili fotoğraf ve belgesel film
projeleriyle tanınan Timurtaş Onan’ın, şehrin kapalı kutuları olan Tarihi
Yarımada ve Sirkeci hanları ile sakinlerine adanmış yeni kitabı yayında.
“Sokaklarda zaman
zaman bir müzik sesi gelir kulağıma, bir film sahnesi, bir şiirden ya da
romandan bir iki satır. Fotoğraflarımdaki kişileri bazen bir roman veya film
karakteriyle özdeşleştiririm.
Bazen arka sokakta bir kahvede fotoğraf çekmeden anı yaşamayı severim.”
İstanbul tutkusunu bu sözlerle
dile getiren Timurtaş Onan, şehirde hep belli izlekler üzerinde “kaybolmayı”; vizörünü
çevirdiği anlar ve hayatlar ile karışmayı seven bir sanatçı. 10 yıla yayılan
kararlı bir çalışmanın eseri olan “İstanbul’un Hanları”
kitabı için de her fırsatta Tarihi Yarımada ve Sirkeci bölgesindeki
hanlara yolunu düşüren Onan, zamanla geliştirdiği dostluklar sayesinde bu hanlardaki
habitatın bir parçası haline gelmiş. Darbe yemiş olsalar da tüm ihtişamlarıyla
değişen zamana direnen hanlarda, ışık ile gölgenin
birbirini kovaladığı koridorlarda, avlularda, loş atölyelerde
ve dükkanlarda yakaladığı lezzetli anların sırrı biraz da burada.
Timurtaş Onan’ın şehirdeki öznel
ritminin bir yansıması olan İstanbul Antolojisi’nin diğer ciltleri gibi, “İstanbul’un Hanları” da
tamamı siyah beyaz 308 kareden oluşuyor. Zamansızlık
duygusu vermesi, anları en saf haliyle yakalaması, kontrastları ve tonları daha
güçlü vurgulaması nedeniyle çalışmalarında sıklıkla siyah beyazı tercih eden
Onan, ortak görsel hafızamıza bir kez daha çok güçlü imgelerle iz
bırakıyor…
İstanbul Hanları’na Bakış
Timurtaş Onan’ın fotoğrafladığı hanlar, Tarihi Yarımada’da Kapalıçarşı etrafından başlayarak Mercan ve Çakmakçılar
Yokuşu ile Mahmutpaşa’ya, Eminönü’nde Rüstem Paşa
Camii Külliyesi’ne ve Haliç’in öte
yakasındaki Karaköy’de Perşembe Pazarı’na kadar uzanıyor.
Anadolu’da eski ticaret yolları üzerinde
kervanları ağırlamak üzere gelişen kervansarayların (veya menzil hanlarının)
şehirli versiyonu sayabileceğimiz ticaret hanların, İstanbul’daki eski çarşılar bölgesinde konaklama işlevinden büyük ölçüde arınarak,
ilk zamanlar değerli malların depolanıp korunduğu
birer kasa vazifesi gördüğü biliniyor. Daha sonra üretim
işlevini de üstlenen hanlar, 15. yüzyıldan bu yana ticaret erbapları kadar,
şehrin önemli zanaatkarlarına; özellikle
de altın ve gümüş üzerine çalışan ustalar, kalıpçılar, dökümcüler, sıvamacılar,
sadekarlar, kakmacılar ve mıhlayıcılardan oluşan bir ekosisteme ev sahipliği
yapıyor. Timurtaş Onan’ın fotoğrafladığı hanlar arasında; Büyük Valide Han,
Büyük Yeni Han, Abud Efendi Han, Çuhacı Han, Kalcılar Han, Büyük Yıldız Han, Yaldızlı Han, Ali Paşa Hanı,
Balkapanı Han bulunuyor.